Minimal invaziv cerrahi, son yıllarda gelişen teknoloji ve cerrahi tekniklerle, yetişkinlerde olduğu kadar çocuk kalp cerrahisinde de gündeme gelmeye başlamıştır. Bu yöntem, daha küçük kesilerle yapılan girişimleri ifade eder ve kimi durumlarda iyileşme sürecini kısaltmaya yardımcı olabilir. Ancak her çocukta aynı şekilde uygulanabilen bir yöntem değildir. Çocuğun yaşı, kilosu, kalp yapısının özellikleri ve hastalığın tipi gibi pek çok faktör, bu yöntemin uygunluğunu belirler.

Çocuk kalp cerrahisinde minimal invaziv yaklaşım, özellikle daha basit onarımlarda ve anatomik olarak erişimin uygun olduğu vakalarda değerlendirilebilir. Daha karmaşık kalp defektlerinde ise cerrahın kalbi tam olarak görüp müdahale edebilmesi için daha geniş bir cerrahi alan gerekebilir. Bu nedenle, minimal invaziv teknikler ancak güvenlikten ödün vermeden uygulanabilecekse tercih edilir.

Ameliyat öncesinde aileye, hangi tekniklerin kullanılabileceği, avantajları ve sınırları detaylı şekilde açıklanır. Böylece ebeveynler sürece dair bilinçli karar verebilir. Önemli olan her zaman çocuğun uzun vadeli kalp sağlığını destekleyecek en uygun yöntemi seçmektir.

Minimal invaziv cerrahinin yaygınlaşması, cerrahi ekibin tecrübesi, teknik donanımın yeterliliği ve vakaya özgü değerlendirmelerle yakından ilişkilidir. Her çocuk için en doğru yöntemin belirlenmesi ise multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.