Doğumsal kalp kusurlarının çeşitli türleri bulunsa da, en yaygın olanları kalbin iç duvarlarını, kapakçıklarını veya kalpten kan taşıyan büyük damarları etkileyenlerdir. Bu kusurlardan bazıları tedavi gerektirmezken, diğerleri birden fazla yapısal soruna yol açabilir ve bebek doğduktan hemen sonra cerrahi müdahale gerektirebilir.

Sık görülen doğumsal kalp hastalıkları;

Atriyal Septal Defekt (ASD): Kalbin üst iki odacığı arasındaki duvarda bulunan bir delik doğumda normaldir ancak doğumdan sonra kapanması gerekir. Kapanmazsa kalbin içinde anormal kan akışına neden olabilir. Deliğin boyutuna bağlı olarak, kateter bazlı bir teknik veya açık kalp ameliyatıyla kapatılarak yaşamın ilerleyen dönemlerinde ciddi sorunlar yaşanması sıklıkla önlenebilir.

Ventriküler Septal Defekt (VSD): Kalbin iki alt pompa odasını ayıran duvar normalde sağlamdır. Bununla birlikte, bir delik veya VSD mevcutsa, sol ventrikülden gelen daha yüksek basınçlı kanın sağ ventriküle akmasına neden olabilir. Delik büyükse, bebeğin büyümesi yavaşlayabilir ve kilo alamaz. Kalp yetmezliğini ve akciğer arterlerindeki kalıcı hasarı önlemek için erken ameliyat gerektirebilir.

Fallot Tetralojisi: Bu kalp hastalığı dört bileşenden oluşur. Bunlar, akciğerlere kan getiren damarın daralması, iki alt kalp odasında (VSD) büyük bir delik, sağ kalp kasının kalınlaşmasıdır. Fallot tetralojisi olan çocukların çoğu bebeklik döneminde açık kalp ameliyatı geçirir.

Büyük Arterlerin Transpozisyonu (TGA): TGA kalpten çıkan iki büyük kan damarının kalbin yanlış taraflarına bağlandığı bir kalp kusurudur. Bu durumda, oksijen açısından yetersiz kan akciğerlere gitmek yerine vücuda geri döner, oksijen açısından zengin kan ise vücuda gitmek yerine akciğerlere geri döner. Bu da vücudun oksijenden mahrum kaldığı bir duruma yol açar. Bu duruma sahip bir bebek, genellikle doğumdan sonraki 1-2 hafta içinde ameliyat olurlar.

Hipoplastik Sol Kalp Sendromu (HLHS): Bu kalp hastalığı, sol alt pompalama odasının ya hiç gelişmediği ya da çok küçük olduğu bir rahatsızlıktır. Vücuda kan sağlayan ana damar olan aort da yeterince gelişmemiştir. Bu bebeklerin hayatta kalabilmesi için, doğumdan itibaren 2 ila 3 yaşına kadar üç cerrahi müdahale gerekebilir.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

[instagram-feed feed=1]