Doğumsal kalp hastalıklarının bir kısmı, doğumdan sonraki ilk günlerde veya haftalarda acil cerrahi gerektirebilir. Bu durum, kalbin hayati fonksiyonlarını etkileyen ciddi yapısal farklılıklar söz konusu olduğunda ortaya çıkar. Örneğin, kalpten vücuda ya da akciğerlere giden damarların tıkanması veya yanlış bağlantılarla gelişmesi gibi durumlarda, cerrahi müdahale gecikirse yaşamı tehdit eden sonuçlar doğabilir.
Erken tanı, bu tür vakalarda kritik önem taşır. Riskli gebeliklerde doğum öncesinde yapılan fetal ekokardiyografi, doğumsal kalp hastalıklarının tespit edilmesine yardımcı olabilir. Tanı konmuş bebeklerin, doğumdan hemen sonra gerekli müdahaleyi yapabilecek donanıma sahip merkezlerde dünyaya gelmesi, cerrahi planlamanın zamanında yapılmasını sağlar.
Bebek doğduktan sonra, tanı kesinleştirilir ve kalbin durumu hızla değerlendirilir. Acil cerrahi gerektiren durumlarda ekip, çocuğun genel sağlığı ve organ fonksiyonları stabilize edildikten sonra operasyonu gerçekleştirir. Bu süreçte pediatrik kardiyoloji, kalp cerrahisi, anestezi ve yoğun bakım ekipleri koordineli çalışır.
Her acil cerrahi vakası farklıdır ve tedavi planı, çocuğun özel durumuna göre belirlenir. Aile ile kurulacak açık iletişim, bu zorlu sürecin en önemli adımlarından biridir.